Türk İş Başkanından Taşeron İşçilerle ilgili Son Durum Değerlendirmesi

Türk İş Başkanından Taşeron İşçilerle ilgili Son Durum Değerlendirmesi

Türk İş Başkanından Taşeron İşçilerle ilgili Son Durum Değerlendirmesi

Türk İş Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Kendisinin yanlış anlaşıldığını belirten Atalay,şu açıklamalarda bulundu:

TAŞERON İŞÇİLERİNİN DURUMU

Toplu sözleşmede en önemli eksikliğin taşeron işçilerinin toplu sözleşmeden yararlanamaması olduğunu ifade eden Atalay, kadroya geçen taşeron işçilerin mağdur olmasının en büyük üzüntüsü olduğunu bildirdi. Atalay, mikrofona yansıyan konuşmasının da yanlış değerlendirildiğini kaydederek şu açıklamayı yaptı:"Bakandan zammı kendisinin açıklamasını istedim. Bakan çıktı, zammı açıkladı, bana döndü, 'Bir şey söyleyecek misin?' dedi. Benim söyleyecek bir şeyim yok, ne söyleyeyim de ortalığı karıştıracağım. Laf şu, ben kadrodan geçen taşeronları buraya yazdıramamışım, benim problemim o. Ben zaten oraya oturmuşum, imza edeceğim. 17 adam imza atmış, herkes benim yanımda, gizli kapaklı bir iş yapmıyorum ki. 'Neyi söyleyeyim' dedim. Onu söylesem kamu sözleşmesi mi bu, taşerondan kadroya geçenlerin sözleşmesi mi bu? Bunun adı kamu sözleşmesi ama ben onu aldığım zaman gündem değişecek. Ben de gayriihtiyari herkesin duyacağı şekilde bunu söyledim. Dediler ki 'Bu ne?' Ben hiçbir şey demedim. Dediğim şu; 'Taşeronu halledemedim, yazdıramadım."

"S-400'LERE DESTEK VERECEĞİM"

Bugüne kadar izlediği çizgiden taviz vermeyeceğini söylyen Ergün Atalay, şu mesajları verdi:“Benim tutumum nettir. Emeklilikte yaşa takılanların haklarını savunmaya devam edeceğim. Taşerondan kadroya geçenlerin, geçici işçilerin haklarını her ortamda dile getireceğim. Hayat pahalılığından şikayetlerimi sürdüreceğim. Kazdağları'ndaki doğa katliamına itiraz ederken terör örgütünün ormanları yakmasını da gündeme getireceğim. Teröre karşı mücadele eden Mehmetçiğin arkasında duracağım. S-400’lerin ülkeme getirilişine destek vereceğim. Bizim bu ülkeden başka gidecek yerimiz yok. Her zaman önce Türkiye diyeceğim.

”NE OLMUŞTU?TÜRK-İŞ NE İSTEDİ, NEYE İMZA ATTI?

Türk-İş, en düşük ücretlerin 3 bin 500 liraya yükseltilmesi, tüm kamu işçilerine seyyanen brüt 300 lira zam, ilk 6 ay yüzde 15, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylarda enflasyon artı 3 puan refah talep etmişti.İmza atılan anlaşmayla ise, ücreti 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme, tüm işçilere ise bu yılın ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci 6 ayı için yüzde 4 oranında zam, 2020'nin ilk ve ikinci 6 ayı için ise yüzde 3'er ve enflasyon farkı oranında artışta karar kılınmıştı. 

Sendikacılık yaşamında her zaman “önce Türkiye, önce işçi” ilkesiyle hareket ettiğini vurgulayan Atalay, “Hayatım boyunca ülkemi de işçiyi de satmadım, satmam, sattırmam” diye konuştu.

Diğer Taşeron Haberleri:

Taşeron Kıbrıs Haberi:

Kamuda asıl ve sürekli kadroların yapması gereken işlerin, hizmet alımı şeklinde ihaleye çıkılarak taşeron şirketlere yaptırıldığı öne sürülürken, bunun usule uygun olmaması dışında 7/79 ve 47/10 sayılı Kamu Yasasına da aykırı olduğuna da vurgu yapıldı

.YİM’de HÜKÜMET ALEYHİNE DAVA AÇILDI

Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yapmış olduğu açıklamada, biz Kamu-İş Sendikası olarak kamuda yaşanmakta olan çarpıklıklara karşıyız. Kamuda asıl ve sürekli kadrolar dururken, ihale yolu ile dışarıdan taşeron şirketler vasıtası ile temizlik, güvenlik ve benzer işlerin yaptırılmasına tepkiliyiz. Çünkü, Taşeron statüsü yok. Kamuda sürekli kadrolar dolu ise taşeron vasıtası ile hizmet alımı yapılır. Bu durum devamlılık arz etmez.Emekliye çıkanların yeri doldurulmadığı için kadrolar boşaltıldı. Boş kadrolar dururken, üstüne üstlük, o birimlerdeki çalışanlar boş otururken, dışarıdan hizmet alımı yapılması, taşeron şirketlere rant sağlamaktan öteye gitmez. Zaten, 7/79 ve 47/10 sayılı Kamu yasasında kimlerin hizmet vereceği belirtilir. Kamu-İş olarak bizler, Ağustos ayı içerisinde, Yüksek İdare Mahkemesinde (YİM) konu ile ilgili olarak dava açtık. Boş kadrolar doldurulsun ve usule uygun olarak yapılmayan, hizmet alımları usule uygun olarak yapılsın istiyoruz dedi.

TAŞERON ŞİRKET ÇALIŞANLARI BAŞKA İŞLERDE GÖREVLENDİRİLİYOR

Ahmet Serdaroğlu açıklamasına devamla, Devlet temilik ve güvenlik ihalesine çıkıyor. Bu işler için alınan kişilere çoğu zaman arşivde görev verilerek orada oturtuluyor.  Örneğin hastanede ihale yolu ile dışarıdan hizmet alınması için alınan kişilerin hasta kaydı yaptığı, hasta taşıdığını, arşivde kayıt yaparak randevu günlerini verdiklerini görüyoruz.  Nalbantoğlu’nda 156 kadro boş, Mekanik atölyede de 16 çalışan yerine 4 kadrolu işçi ve 12 teşeron var. Yani, genel toplamda 50 kadrolu, 106 taşeron çalışıyor. Geriye kalanın hepsi taşeron şirketlerde çalışanlardır. Taşeron işçilerine 24 saat hizmet verdirilimeye çalışılır. Şirket sahipleri tarafından, uzun saat çalıştırılırlar. Kimse onların haklarını savumaz. Çalışma hayatları, patronun iki dudağı arasında olduğu için Seslerini de çıkartamazlar. Bu nedenle tercih ediliyorlar. Devlet işçiyi değil şirketleri kalkındırıyor ifadesinde bulundu.

DEĞERLER PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR

Temizlik ve güvenlik işi verimi artırmak ve maliyeti düşürmek için istihdam yolu ile yapılır. Ancak hayata geçirilen yanlış uygulama ile verim artırmak yerine, kat kat ihale bedeli ödenmek suretiyle hizmet alımı yapılıyor. Ancak buna rağmen tam anlamı ile hizmette alınamıyor. Değerler peşkeş çekiliyor. Çamaşırhane özele daha yüksek bedel ile devredildi. Yemekhanede hizmet alımından sonra maliyet yükseldi. Keza terzihane de de öyle diyen Serdaroğlu, Oksijen dolum tesisini devlet olarak çalıştırırken döndük özele verdik. O da döner oksijeni bize satar. Geçenlerde oksijen tüpü patladı. Taşeron işçinin yüzü gözü yandı. Bu çocuğa eğitim verildi mi? Verildiyse yeterli eğitim verildi mi? Taşeron işçilere temizlik ve güvenlik işi yanında hasta taşıtıldı. Arşivde görev yaptırıldı. Bu nedenle iç barış bozuldu. Biz sendika olarak usule göre hizmet alımı yapılsın ve yanlış uygulama sonrasında bozulan iç barışın yeniden sağlanmasını istiyoruz dedi. 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.