Onur Büyüktopçu'nun sunduğu Yemekteyiz programında bu yaz sürpriz bir değişiklik yaşanmıştı.

Onur Büyüktopçu'nun sunduğu Yemekteyiz programında bu yaz sürpriz bir değişiklik yaşanmıştı.

Onur Büyüktopçu'nun sunduğu Yemekteyiz programında bu yaz sürpriz bir değişiklik yaşanmıştı. 'O Ses Türkiye' performansıyla büyük bir çıkış yakalayan Seda Sayan, programın sunucusu oldu ancak..

Onur Büyüktopçu sayesinde ekran ömrünü uzatan Yemekteyiz programında bu yaz sürpriz bir sunucu değişikliği yaşanmıştı. 'O Ses Türkiye' performansıyla büyük bir çıkış yakalayan Seda Sayan, programın sunucusu olmuştu. Seda Sayan ile Yemekteyiz en sonunda başladı. Ancak tepkiler karışık...

 

Yemekteyiz programı uzun bir zamandır ekranlarımızın favorisi, vazgeçilmezi olmuş durumda. Yayınlandığı ilk bölümden itibaren asla kayıtsız kalınamayan program birkaç kanal gezdikten sonra yayın hayatına ara vermişti.

Onur Büyüktopçu'nun formata 'sunucu' olarak eklenmesinden sonra ise adeta ikinci baharını yaşamıştı.
Onur Büyüktopçu sayesinde Yemekteyiz programına 'adalet' gelmişti diyebilir miyiz? Bence evet. Programın polemik-gıybet dozu o kadar fazlaydı ki muhakkak bir teraziye, denge unsuruna ihtiyaç vardı.

Formattaki sunucu eksikliğinin Onur Büyüktopçu gibi oldukça eğlenceli, renkli ve karakteristik bir isimle doldurulma kararı ise çok doğruydu.
Yemekteyiz seyircisi de Onur Büyüktopçu'yu oldukça sevdi. "Ama Onur Bey..."ler eşliğinde yaklaştık. Birçoğumuzun annesinin, büyükannesinin favori sunucusu olmayı da başardı Büyüktopçu.

Bundaki en önemli kriterlerden biri de sempatikliğiydi hiç kuşkusuz. 'Kiralık Aşk' dizisiyle tüm Türkiye'ye adını duyuran Büyüktopçu, asıl büyük çıkışını ise Yemekteyiz sayesinde yakaladı.


Onur Büyüktopçu'nun Yemekteyiz performansındaki en önemli dikkat çeken detay ise elbette yorumlarını saklamaması ve tarafını her daim belli etmesiydi.

Örneğin bir yarışmacının üzerine fazla gidildiğinde "Ama bir dakika, siz pazartesiden beri Nermin Hanım'ın üstüne haksızca gidiyorsunuz. Hiçbirinize katılmıyorum" diyebiliyordu Büyüktopçu.
Yani adaleti sağlarken objektif olduğunu bizlere taraf tutarak kanıtlıyordu. Ki bu bence sadece program açısından değil genel olarak da izleyiciye 'hayat namına' verilen güzel bir mesajdı.

Objektif olmak demek, politik olmak, şahsi görüşlerini saklamak değil çünkü. Subjektif fikirlerinizi de aktararak objektifliği yakalamak zaten erişilmesi gereken mertebe. Onur Büyüktopçu'nun Yemekteyiz başarısının altında yatan esas sihir buydu bence.


Programa Onur Büyüktopçu sonrasında Seda Sayan'ın dahil olacağını bu yaz öğrendik. Seda Sayan, hiçbirimizin kayıtsız kalmadığı, kalamadığı bir isim.

Neredeyse 20 yıldır televizyonda. İster 'sabahların sultanı' olsun, isterse 'O Ses'in en sürpriz golcüsü olsun, sonuç aynı: Seda Sayan her daim ilgi uyandıran işlere imza atmış durumda. Bunu da tıpkı Onur Büyüktopçu gibi tepkilerini frenlemeden aktarmasına borçlu.
Fakat Seda Sayan'ın Yemekteyiz performansı, en azından ilk birkaç bölüm itibariyle biraz kafa karışıklığı yaratmış durumda. Reytinglerde evet, henüz beklenen über şahane sonuç yakalanmadı.

Ama reyting başarısına bakmak için henüz erken. Çünkü Seda Sayan, Yemekteyiz'de henüz 'cicim günleri'ni yaşıyor. Üstelik programın yeni sezon bölümlerine internet ortamında şöyle bir baktığımızda henüz bir karar vermek için çok erken olduğu çok ortada.
Neden böyle düşünüyorum? Çünkü Seda Sayan henüz Yemekteyiz'de bir kimlik yaratamadı. Onur Büyüktopçu gibi olmasını kimse beklemiyor Sayan'ın. Ama Sayan'ın da programa ağırlığını koyması lazım.

Birkaç bölüm itibariyle ortaya çıkan tablo şu: Seda Sayan, tanıma, alışma, adapte olma aşamasında. "Ayşe'ciğim, evet, sen ne diyorsun?" modunda. Halbuki Seda Sayan'dan bahsediyoruz. Sivrilikse sivrilik, atarsa atar, giderse gider!
Yemekteyiz'deki 'sunucu' değişikliğini biraz şeye benzettim: Onur Hoca, 3 yıl boyunca bizim Matematik hocamızdı. Eğlenceliydi, derslerini dinlemek aşırı keyifliydi. Ayrıldı.

Yerini Seda hocaya bıraktı. Hepimiz "Ooo" dedik. "Notu kıttır Seda hocanın yahu" dedik.

Sonra sınıfa girdik. Seda hoca bizi bekliyor. Daha ilk dersten bizi sözlüye kaldırmasını bekledik. Ama Seda hocadan tık yok!
E insan bir "Nasıl yani?" der. Seda hoca sessiz, sakin, korkutucu derecede tatlı. Etliye sütlüye karışmıyor. Ama özünü biliyoruz onun. Kafası attı mı, Erol Köse'ye yaptığı atar gibi eser, gürler. Şu anda daha tatlı bir şekilde.

Minnoş minnoş tatlısını yiyor, yarışmacının "Seda Hanım tarçın sevmez diye tarçın katmadım tatlıya"sına bile "Kız olur mu öyle" demek yerine gıkını çıkartmadan tatlı yiyor ve tatlı konuşuyor!

Seda Sayan'ın -şu anlık- donuk ve tutuk Yemekteyiz performansı kimseyi şaşırtmamalı. Seda Sayan bence ciddi bir adaptasyon sorunu yaşıyor. Ama çok doğal. Seyirci hem kendisinden atar, gider ve 'Seda hoca'lık görmek istiyor. Hem de ister istemez onu Onur hoca ile kıyaslıyor. Bu adaptasyon sürecinde fazla donuk, tutuk olabilir.

Ama "Seda Sayan, Yemekteyiz'e hiç yakışmamış" demek için bence aşırı erken. Birkaç hafta sonra belli olacak Seda Sayan'ın Yemekteyiz'e yakışıp yakışmadığı. Bu süreyi ona tanımak lazım. Sonuçta beğenin ya da beğenmeyin, o bir Seda Sayan. 20 küsür yıllık televizyon tecrübesi olan bir kadın. Ekran matematiğini bilmemesi imkânsız. Biraz sabır bence...

can.sisman@milliyet.com.tr

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.